Aardvarks are excellent diggers.
- Karıncayiyenler mükemmel kazıcıdırlar.
I was a grave digger for thirty years.
- Ben otuz yıldır bir mezar kazıcısıydım.
Lord Carnarvon financed the excavation of Tutankhamun's tomb.
- Lord Carnarvon, Tutankhamun'un mezarının kazısını finanse etti.
Human remains were found during the excavation.
- Kazı sırasında insan kalıntıları bulundu.
They're digging a hole.
- Onlar çukur kazıyorlar.
He is digging his own grave.
- O, kendi mezarını kazıyor.
Tom scraped the ice off his car windows.
- Tom araba pencerelerinden buzu kazıyarak temizledi.
Tom scraped the mud off his boots.
- Tom botlarından çamuru kazıdı.
He scraped the mud off his boots.
- O, çamuru botlarından kazıyarak temizledi.
She scraped her shoes clean before she entered the house.
- O, eve girmeden önce ayakkabılarını kazıyarak temizledi.
The incident was etched in his memory.
- Olay onun hafızasına kazınmıştı.