When I arrived, the dispute had reached its boiling point.
- Ben geldiğimde, anlaşmazlık kaynama noktasına ulaşmıştı.
Sami's rage reached boiling point.
- Sami'nin öfkesi kaynama noktasına ulaştı.
Chestnuts have to be boiled for at least fifteen minutes.
- Kestaneler en azından on beş dakika kaynamalı.
Under normal conditions, the boiling point of water is 100 degrees Celsius.
- Normal şartlar altında, suyun kaynama sıcaklığı 100 santigrat derece.
When I arrived, the dispute had reached its boiling point.
- Ben geldiğimde, anlaşmazlık kaynama noktasına ulaşmıştı.
Sami's rage reached boiling point.
- Sami'nin öfkesi kaynama noktasına ulaştı.
The water is boiling away.
- Su kaynayıp buharlașıyor.
Put the eggs into the boiling water.
- Yumurtaları kaynar suyun içine koyun.