I prefer swimming to skiing.
- Yüzmeyi kayak yapmaya tercih ederim.
I may go skiing at Zao next month.
- Gelecek ay Zao'da kaymaya gidebilirim.
The speeding vehicle skidded and crashed head-on into the rear-end of a truck before the driver could say Jack Robinson.
- Hız aracı Jack Robinson diyemeden önce kaydı ve bir kamyonun arkasına direkt çarptı.
The patrol car skidded to a stop.
- Devriye arabası kayarak durdu.
This river rises in the mountains in Nagano.
- Bu nehir Nagano dağlarından kaynaklanır.
Does depreciation of the yen give rise to inflation?
- Yenin değer kaybetmesi enflasyona neden olur mu?
I may go skiing at Zao next month.
- Gelecek ay Zao'da kaymaya gidebilirim.
I prefer swimming to skiing.
- Yüzmeyi kaymaya tercih ederim.
In our park, we have a nice slide for children to play on.
- Bizim parkta çocukların oynaması için güzel bir kaydırağımız var.
The children were sliding on the ice.
- Çocuklar buz üzerinde kayıyorlardı.
Tom glided across the ice effortlessly.
- Tom buzun üzerinde çaba harcamadan kaydı.
The skaters glided across the ice.
- Patenciler buzun üzerinde kaydı.
This kind of shoe is apt to slip on wet ground.
- Bu tür ayakkabı ıslak zeminde kayma eğilimindedir.
Tom slipped on the ice and fell down.
- Tom buzda kaydı ve düştü.
The wolf peered around the corner before slipping silently into the woods.
- Kurt sessizce ormana kaymadan önce dikkatle köşeye baktı.
Wear boots to avoid slipping.
- Kaymayı önlemek için çizmeler kullanın.
I would not go skating today.
- Bugün kayak yapmaya gitmedim.
I like skating better.
- Patenle kaymayı daha çok severim.
When I was a child, I used to like sliding down the staircase banister.
- Çocukken merdivenden kaymak hoşuma giderdi.
The children were sliding on the ice.
- Çocuklar buz üzerinde kayıyorlardı.
How well he can skate.
- Ne kadar güzel kayıyor.
She can both ski and skate.
- O hem kayak hem paten yapabilir.
The slippery snake slithered right out of his hand.
- Kaygan yılan onun tam elinin dışına kaydı.
Tom saw a snake slither across the path.
- Tom bir yılanın patikadan kayışını gördü.
Politics in this country is shifting towards the left.
- Bu ülkedeki siyaset sola doğru kaymaktadır.
Politics in this country is shifting towards the right.
- Bu ülkedeki siyaset sağa doğru kaymaktadır.
In our park, we have a nice slide for children to play on.
- Bizim parkta çocukların oynaması için güzel bir kaydırağımız var.
Alice slid down the long slide.
- Alice uzun yoldan kaydı.