Watch your step. The floor is slippery.
- Adımına dikkat et. Zemin kaygan.
The politician is as slippery as an eel!
- Politikacı bir yılan balığı gibi kaygan!
Don't swallow that slick propaganda.
- Bu kaygan propagandayı yutma.
Tom underestimated the slickness and drove into the ditch.
- Tom kayganlığı küçümsedi ve hendeğe sürdü.
Test point on the sliding surface.