kaygılanmak

listen to the pronunciation of kaygılanmak
التركية - الإنجليزية
{f} worry

There's no reason to worry. - Kaygılanmak için hiçbir neden yok.

It may not appeal to some, but I prefer to remain a salaried man; I don't have to worry so much about making both ends meet. - Bazı insanların ilgisini çekmeyebilir fakat maaşlı bir adam kalmayı tercih ediyorum; Geçinmek için çok fazla kaygılanmak zorunda değilim.

to worry, get anxious
to worry, to feel anxious
anxious
bother
fret
التركية - التركية
Kaygı duymak, üzülmek
bir şeyi merak etmek
merak etmek
küşümlenmek
kaygılanma
Kaygılanmak işi, üzülme
kaygılanmak
المفضلات