kayboldum

listen to the pronunciation of kayboldum
التركية - الإنجليزية
i'm lost
kaybol
disappear

To my amazement, it disappeared in an instant. - Benim için sürpriz oldu, o bir anda gözden kayboldu.

The snow will soon disappear. - Kar yakında kaybolacak.

kaybol
got lost
kaybol
melt away
kaybol
(Argo) bite me
kaybol
become lost
ben kayboldum
I'm lost
kaybol
get lost!

You can't get lost in big cities; there are maps everywhere! - Büyük kentlerde kaybolmazsın, her yerde haritalar var!

Wherever I may go, I will get lost. - Nereye gidersem gideyim, ben kaybolurum.

kaybol
get lost

Why did you get lost in the woods? - Ormanda niçin kayboldun?

I have a good sense of direction, so I don't get lost. - Ben iyi bir yön duyusuna sahibim, bu yüzden kaybolmam.

kayboldum
المفضلات