kaybettirmek

listen to the pronunciation of kaybettirmek
التركية - الإنجليزية
lose
lost
deprive of
yolunu kaybettirmek
disorient
kaybet
lose

Don't lose confidence, Mike. - Güvenini kaybetme, Mike.

Tom never loses his cool. - Tom soğukkanlılığını asla kaybetmez.

kaybet
mislay
kaybet
{f} losing

I can't talk with my father without losing my temper. - Kendimi kaybetmeden babamla konuşamam.

She forgave him for losing all her money. - O, tüm parasını kaybettiği için onu bağışladı.

kaybet
{f} lost

Thousands of people lost their lives in the Bhopal Gas Tragedy, and even today hundreds of thousands of people still suffer from the ill-effects of the poisonous gas. - Binlerce insan Bhopal Gaz Trajedisi'nde hayatlarını kaybetti ve bugün bile yüzlerce, hatta binlerce insan hâlâ zehirli gazın kötü etkilerinden muzdariptir.

I have lost my watch. - Kol saatimi kaybettim.

izini kaybettirmek
to cover one's tracks, go into hiding
izini kaybettirmek
throw smb. off the track
izini kaybettirmek
fling off
kaybet
forfeit
kaybet
mislaid

I've mislaid my watch. - Kol saatimi kaybettim.

kaybettirmek
المفضلات