kaybetmemek

listen to the pronunciation of kaybetmemek
التركية - الإنجليزية
(neg. form of kaybetmek ) not to retain
{f} retain
kaybet
lose

Why did the lawyer lose in the argument? - Avukat savunmada niçin kaybetti?

The yen is expected to lose value against the dollar. - Yen'in dolar karşısında değer kaybetmesi bekleniyor.

kaybet
mislay
kaybet
{f} losing

She forgave him for losing all her money. - O, tüm parasını kaybettiği için onu bağışladı.

I'm not worried about losing my job. - İşimi kaybetme hakkında endişeli değilim.

kaybet
{f} lost

I have lost my watch. - Kol saatimi kaybettim.

Thousands of people lost their lives in the Bhopal Gas Tragedy, and even today hundreds of thousands of people still suffer from the ill-effects of the poisonous gas. - Binlerce insan Bhopal Gaz Trajedisi'nde hayatlarını kaybetti ve bugün bile yüzlerce, hatta binlerce insan hâlâ zehirli gazın kötü etkilerinden muzdariptir.

cesaretini kaybetmemek
keep one's pecker up
izini kaybetmemek
keep track of
kaybet
forfeit
kaybet
mislaid

I've mislaid my watch. - Kol saatimi kaybettim.

kaybetmeme
retention
kaybetmemek
المفضلات