kayalık

listen to the pronunciation of kayalık
التركية - الإنجليزية
rocky

I like walking on dusty and rocky trails. - Tozlu ve kayalıklı yollarda yürümeyi severim.

reef
crag
bluff
scar
rocky place
rockwork
rugged
scaur
(Hukuk) rock

They went rock climbing. - Onlar kayalıklara tırmanmaya gitti.

I like walking on dusty and rocky trails. - Tozlu ve kayalıklı yollarda yürümeyi severim.

cliff
rocky place (on land, in water); rock cliff
rocky; rocky place
reefy
rocky outcrop
rockbound
(Askeri) ring reef
Kaya
(isim) Rock

The ship was wrecked on the rocks. - Gemi, kayalara çarpmış.

Seen at a distance, the rock looks like a squatting human figure. - Uzaktan bakıldığında, kaya, çömelen bir insan figürüne benziyor.

kayalık olma
rockiness
kayalık yerdeki bahçe
rock garden
kaya
(Askeri) rubble
burada kayalık veya akıntı var mı
Are there reefs or strong currents here
dik ve kayalık tepe
tor
kaya
huge rock; large rock mass
kaya
rock cliff, rock precipice, palisade
kaya
stone

If plants and stones are in the water then this will happen: the plants float and the rocks sink. - Eğer bitkiler ve taşlar suda ise o zaman bu olur: bitkiler yüzer ve kayalar batar.

Tom sat down on a rock and removed a stone from his shoe. - Tom bir kayanın üzerine oturdu ve ayakkabısından bir taş çıkardı.

kaya
boulder

Moving a huge boulder is going to be very hard. - Çok büyük bir kaya parçasını hareket ettirmek çok zor olacak.

Tom sat alone on a boulder. - Tom bir kaya parçasının üzerine tek başına oturdu.

sarp kayalık
steep
sarp kayalık
cliff
sarp kayalık
precipice
sığ kayalık
reef
الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف kayalık في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

Kaya
or Karak Japanese Mimana Tribal league formed sometime before the 3rd century AD in southern Korea and lasting until its subjugation to Silla in the 6th century. The people of Kaya are thought to have been closely related to the groups that crossed over from Korea to Japan a century or two earlier, and Kaya often enlisted Japan in its feuds with neighbouring Silla and Paekche. The Kaya people invented a unique 12-stringed zither, the kayagum
التركية - التركية

تعريف kayalık في التركية التركية القاموس.

KAYALIK
Kayası çok olan yer
kaya
Büyük ve sert taş kütlesi: "Dört tarafı su ile çevrili bir kayadır, bir adacık."- R. H. Karay
Kaya
(Osmanlı Dönemi) CÜLMUD
Kaya
sahr
Kaya
sahre
kaya
Kayaç
kaya
Büyük ve sert taş kütlesi
kaya
Büyük taş kütlesi
kayalık
المفضلات