kayıtmak

listen to the pronunciation of kayıtmak
التركية - الإنجليزية
go back
return
kayıt
registration

Registration began October 20th. - Kayıt 20 Ekim'de başladı.

The registration deadline is tomorrow. - Son kayıt tarihi yarın.

kayıt
registry
kayıt
recording

I try to watch live TV as much as possible instead of recordings. - Kayıtlar yerine mümkün olduğu kadar çok canlı TV izlemeye çalışıyorum.

We soundproofed our basement and use it as a recording studio. - Bodrumumuzu ses geçirmez hale getirdik ve onu bir kayıt stüdyosu olarak kullanıyoruz.

kayıt
record

We have hundreds of records in stock. - Stokta yüzlerce kayıtlarımız var.

Please put a cassette in the VCR and press the record button. - Lütfen VCR'a bir kaset koy ve kayıt butonuna bas.

kayıt
enrolment
kayıt
inscription
kayıt
restriction
kayıt
registration, enrolment, enlistment; entry; proviso; restriction, reservation; caring, attention; recording
kayıt
minutes
kayıt
listing
kayıt
(Bilgisayar) records

We have hundreds of records in stock. - Stokta yüzlerce kayıtlarımız var.

He made a complete financial record on his computer, basing his calculations on countless receipts and bank records. - O, sayısız makbuz ve banka kayıtlarıyla ilgili yaptığı hesaplamalara dayandırarak, bilgisayarında tam bir mali kayıt yaptı.

kayıt
provision
kayıt
book

Enrolling in the book club obligates you to buy three more books after the introductory package. - Kitap kulübüne kayıt yaptırmak, tanıtım paketinden sonra üç kitap daha satın almanızı şart koşar

kayıt
(İnşaat) glazing bar
kayıt
attention
kayıt
reservation
kayıt
caring
kayıt
(Ticaret) clause
kayıt
tender
kayıt
(Ticaret) item
kayıt
(İnşaat) sash bar
kayıt
(Bilgisayar) registered to
kayıt
(Bilgisayar) sign up

I'm going to sign up for a French class next semester. - Gelecek dönem Fransızca sınıfına kayıt olacağım.

Tomorrow we go to school to sign up for the classes we want to take. - Almayı istediğimiz derslere kayıt yaptırmak için yarın okula gidiyoruz.

kayıt
proviso
kayıt
qualification
kayıt
register

Tom registered to become an organ donor. - Tom bir organ bağışçısı olmak için kayıt yaptırdı.

We must register for the courses that we're going to take by tomorrow. - Yarına kadar alacağımız kurslar için kayıt yaptırmalıyız.

kayıt
roll
kayıt
enlistment
kayıt
string
kayıt
{i} stipulation
kayıt
recordset
kayıt
registrations
kayıt
in register
kayıt
sign-up
kayıt
condition
kayıt
formerly fetter, shackle
kayıt
enrollment, registration
kayıt
checkin
kayıt
restriction, limitation, restraint
kayıt
entry
kayıt
entry (in a record book)
kayıt
enrollment

Enrollment will be free. - Kayıt ücretsiz olacak.

kayıt
log
kayıt
any of the four pieces comprising a wooden frame
kayıt
giving importance to
kayıt
transcription
kayıt
(Hukuk) record, enrollment
kayıt
entering (something) (in a record book); noting (something) down
kayıt
notation
التركية - التركية
Bir şeyi yapmaktan vazgeçmek, bir karardan dönmek, nükul etmek, rücu etmek
Kayıt
(Osmanlı Dönemi) KURZÜL
Kayıt
enskripsiyon
kayıt
Bir yazının, bir hesabın veya suretinin tarih, numara, konu vb. bilgilerinin bir yerde yazılı bulunması
kayıt
Bir yere mal ederek deftere geçirme
kayıt
Ses veya resmi, manyetik bant üzerine geçirme işlemi
kayıt
Bir yazının, bir hesabın veya suretinin tarih, numara, konu vb. bilgilerinin bir yerde yazılı bulunması: "Hafızama güvenmeyiniz
kayıt
Kayıtlarınız daha sağlamdır."- R. H. Karay
kayıt
Pencere çerçevesi
kayıt
Sınırlama, davranışlarını çerçeveleme. Şart. Önem verme, gözetme
kayıt
Araç, eşya
kayıt
Şart
kayıt
Önem verme, gözetme
kayıt
Resmî belge
kayıt
(Osmanlı Dönemi) bağ, sınır; bir şeyi bir yere yazmak
kayıt
Sınırlama, davranışlarını çerçeveleme
kayıtma
Kayıtmak işi
kayıtmak
المفضلات