kayıpsın

listen to the pronunciation of kayıpsın
التركية - الإنجليزية

تعريف kayıpsın في التركية الإنجليزية القاموس.

kayıp
loss

His death is a great loss. - Onun ölümü büyük bir kayıptır.

People suffered heavy losses in the eruptions. - İnsanlar patlamalarda ağır kayıplara maruz kaldılar.

kayıp
lost

Who has found a lost dog? - Kayıp bir köpeği kim buldu?

I will find you your lost ring. - Sana kayıp yüzüğünü bulacağım.

kayıp
(Askeri) missing

A ring and some cash are missing. - Bir yüzük ve biraz nakit kayıpi

I found my car missing. - Arabamı kayıp buldum.

kayıp
gone

All my books are gone. - Tüm kitaplarım kayıp.

Tom has been gone since yesterday. - Tom dünden beri kayıp.

kayıp
stray

A lost dog strayed into our neighborhood yesterday. - Kayıp bir köpek dün bizim çevreye girdi.

kayıp
loss of

A possible side effect of the contraceptive pill is a loss of sex drive. - Doğum kontrol haplarının olası bir yan etkisi, cinsel dürtüdeki kayıptır.

kayıp
(İnşaat) dissipation
kayıp
(Ticaret) waste
kayıp
(Askeri) casualties

After a battle casualties are usually heavy. - Bir savaştan sonra kayıplar genellikle ağırdır.

There have been no reports of casualties. - Hiç kayıp raporu yoktu.

kayıp
casualty
kayıp
lacking
kayıp
disadvantage
kayıp
deprivation
kayıp
the lost

They all sought for the lost child. - Onların hepsi kayıp çocuğu aradı.

I found the lost ball in the park. - Kayıp topu parkta buldum.

kayıp
decrement
kayıp
loss; casualties; disadvantage; lost, missing
kayıp
lost person; lost thing
kayıp
(ölüm) bereavement
kayıp
sacrifice
kayıp
(Askeriye) soldier reported as missing in action
kayıp
lost, missing
kayıp
forfeit
kayıp
burton
التركية - التركية

تعريف kayıpsın في التركية التركية القاموس.

kayıp
Yitik, zayi
kayıp
Yitme, yitim