Haplar yutulur, çiğnenmez.
- Pillen muss man schlucken, nicht kauen.
Lenny'nin nasıl çiğnemeden veya boğulmadan tam bir sosisli sandvici yutabildiğine bak? Bu nedenle üst idare onu bu kadar fazla sever.
- See how Lenny can swallow an entire hot dog without chewing or choking? That's why upper management loves him so much.
Onun, kalemini çiğneme gibi kötü alışkanlığı vardır.
- He has the bad habit of chewing his pencil.
Onun, kalemini çiğneme gibi kötü alışkanlığı vardır.
- He has the bad habit of chewing his pencil.
Birçok Perulunun koka yapraklarını çiğneme adeti vardır.
- Many Peruvians have the habit of chewing coca leaves.
Aspirin çiğnemek kötü bir fikirdir.
- Chewing aspirin is a bad idea.
Onun kurşun kalemini çiğnemek gibi kötü bir alışkanlığı var.
- She has a bad habit of chewing on her pencil.