التركية - الإنجليزية
تعريف katip في التركية الإنجليزية القاموس.
- clerk
You can get it at the courthouse, the clerk added.
-Onu adliye binasında alabilirsin, katip ekledi.
Bob worked as a clerk in the grocery store on Saturday.
-Bob cumartesi günü bakkalda bir kâtip olarak çalıştı.
- scribe
- quill driver
- typist
The typist tried to erase the error.
-Katip hatayı silmeye çalıştı.
She got a job as a typist.
-O bir katip olarak işe girdi.
- amanuensis
- (male) secretary, clerk
- secretary
- clerk, secretary
- pencil pusher
- paralegals
- clerks
That store employs eight clerks.
-Bu dükkanda sekiz kâtip çalışır.
- (Kanun) attending court clerk
- (Ticaret) coding clerk
- katipler
- clerks
- baş katip
- head clerk
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف katip في التركية التركية القاموس.
- Sekreter, yazman
- Sarayda veya herhangi bir devlet kurumunda çalışan ve görevi yazı işlerine bakmak olan kişi
- Sekreter, yazman: "Bir müddet sonra Talât Beyin hususi kalemine kâtip oldum."- F. R. Atay
- (Osmanlı Dönemi) yazan, yazıcı
- Katipler
- ketebe
- Kâtipler
- (Osmanlı Dönemi) MÜSEVVİDÎN
- umumi katip
- Genel kâtip