kasmak

listen to the pronunciation of kasmak
التركية - الإنجليزية
stretch tight
tighten
contract
flex
tauten
to tyrannize, oppress, terrorize
to destroy, ruin
strain
(giysi) to take in; to stretch tight
clamp
to oppress. kasıp kavurmak
to reduce (an amount)
to shorten (a tether, a tie)
to take in (a garment)
rotor
to pull on (the bit of a horse), rein up
stretch
stiffen
kas
{i} muscle

Their muscles are stiff. - Onların kasları sert.

Jim pulled a muscle in his leg while skiing. - Jim, kayak yaparken bacağında bir kas çekildi.

kas
muscular

He would be as muscular as his brother if he had worked out like him. - Eğer onun gibi egzersiz yapsaydı erkek kardeşi kadar kaslı olurdu.

My muscular strength has weakened from lack of exercise. - Egzersiz eksikliğinden kas gücüm zayıfladı.

kas
tensor
kas
supercilium
kas
eye brow
kasma
of muscle
kas
muscle; muscular
kas
myo
kas
brawn
kas
thew
التركية - التركية
Kısaltmak
çok kirli
Daraltmak
Baskısı altında tutmak
Kas
adale
kas
Tellerden oluşan ve kasılarak vücut hareketlerini sağlayan organ ve bu organın telsi dokusu, adale
kasma
Kasmak işi
kasmak
المفضلات