Visitors to that town increase in number year by year.
- Kasabayı ziyaret edenler yıldan yıla artıyor.
He lived in a small town nearby.
- Yakınlardaki küçük bir kasabada yaşıyordu.
The fugitive surfaced in a small town fifty miles from here but then disappeared again.
- Firari buradan elli kilometre uzaktaki küçük bir kasabada ortaya çıkmış, ama sonra gözden kaybolmuş.
Life in a small town is boring.
- Küçük kasabada hayat sıkıcıdır.
The town where I live is very quiet and resembles a village.
- Yaşadığım kasaba çok sessiz ve bir köye benziyor.
What's the difference between a village and a town?
- Bir köy ve bir kasaba arasındaki fark nedir?