Tom entered the conference room, carrying a large cardboard box full of documents.
- Tom konferans odasına girdi, belgelerle dolu büyük bir karton kutu taşıyordu.
Cardboard boxes rip easily.
- Karton kutular kolayca yırtılırlar.
Tom took the eggs out of the carton one by one.
- Tom yumurtaları karton kutudan birer birer çıkardı.
There are eggs in the carton.
- Karton kutuda yumurtalar var.
Tom reached into the cardboard box and pulled out a photo album.
- Tom karton kutuya uzandı ve bir fotoğraf albümü çıkardı.
These cardboard boxes are fragile.
- Bu karton kutular narindir.