Neden o cadıya merhaba dedin? Ben kaderimi mahvetmek istemiyorum.
- Why did you say hello to that shrew? I don't want to ruin my karma.
Tom had mixed feelings.
- Tom'un karmaşık duyguları vardı.
Relations between the Soviet Union and the western Allies were mixed.
- Sovyetler Birliği ve Batılı Müttefikler arasındaki ilişkiler karmaşıktı.
It's your turn to shuffle.
- Kağıtları karma sırası sende.
Do you want me to shuffle the cards?
- Kartları karmamı ister misin?
The concrete mixing plant is just a mile from the worksite.
- Beton karma tesisi sadece şantiyeden bir mil uzakta.
Tom picked up the cards and began shuffling them.
- Tom kartları aldı ve onları karmaya başladı.
Our school became coeducational a long time ago.
- Okulumuz uzun zaman önce karma eğitim oldu.
Our school is now coeducational.
- Bizim okulumuz şimdi karma.
Our school is now coeducational.
- Bizim okulumuz şimdi karma.
Our school became coeducational a long time ago.
- Okulumuz uzun zaman önce karma eğitim oldu.