التركية - الإنجليزية
تعريف kargosu في التركية الإنجليزية القاموس.
- (Ticaret) bare cargo
- kargo
- cargo
The police suspected the truck's cargo.
-Polis, kamyonun kargosunda şüphelendi.
The cargo was too heavy. The driver couldn't take it.
-Kargo çok ağırdı. Sürücü onu alamadı.
- kargo
- shipping
- kargo
- lading
- kargo
- freightage
- kargo
- bulk
- kargo
- freight
Tom used to be a freighter captain.
-Tom bir kargo uçağı kaptanıydı.
- kargo
- freighter
Tom used to be a freighter captain.
-Tom bir kargo uçağı kaptanıydı.
- indirimli tarife kargosu
- (Ticaret) berth cargo
- kargo
- shipload
- kargo
- shipment
That shipment's been very much delayed.
-O kargo çok fazla gecikmiş.
We haven't been able to find out when the shipment will arrive.
-Biz kargonun ne zaman geleceğini bulamadık.
- kargo
- cargo, shipload
- liman kargosu
- (Askeri) harbor cargo
- uçak kargosu
- air cargo
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف kargosu في التركية التركية القاموس.
- KARGO
- (Hukuk) Yük, navlun
- kargo
- Uçak, gemi vb. bir taşıtla taşınan eşya, yük
- kargo
- Yük taşıyan gemi