تعريف karga في التركية الإنجليزية القاموس.
- crow
Crows all but destroyed the farmer's field of corn.
- Kargalar çiftçinin mısır alanını harap ettiler.
Lately, we see crows everywhere.
- Son zamanlarda her yerde kargalar görüyoruz.
- (Hayvan Bilim, Zooloji) corvus
- (Tabiat Doğa) (kuş, Fam: kargagiller) crow
- corvine
- (Anatomi) coraco
- corvine bird
- crow blackbird
- the crow
Tom took another shot at the crow, but missed again.
- Tom kargaya bir atış daha yaptı ama ıskaladı.
The crows make their nest.
- Kargalar yuvalarını yapıyorlar.
- jackdaw
One does not need to be an ornithologist to be able to distinguish blackbirds from crows or even jackdaws.
- Birinin karatavuğu kargalardan ya da hatta küçük kargalardan ayırt etmesi için bir kuş bilimci olması gerekmiyor.
Jackdaws love my big sphinx of quartz.
- Küçük kargalar benim büyük kuvars sfenksimi seviyorlar.
- karga (takımyıldızı)
- (Astronomi) crow
- karga (takımyıldızı)
- (Astronomi) corvus
- karga gibi ötmek
- crow
- karga otu
- (Botanik, Bitkibilim) lysimachia
- karga yuvası
- crow's nest
- karga ötmek
- crow
- Karga yavrusunu şahin görür
- (Atasözü) All his geese are swans
- karga burun
- Cape Crow
- karga sesi
- caw
- karga ayağı
- crow's foot
- karga başlı akbaba
- (Tabiat Doğa) (kuş, Fam: akbabagiller) black vulture
- karga beyni prov
- a dish prepared with yogurt and grape syrup
- karga bokunu yemeden
- (deyim) at the crack of dawn
- karga bokunu yemeden kalkmak
- (deyim,Konuşma Dili) rise with the lark
- karga delen
- (Botanik, Bitkibilim) soft-shelled almond
- karga derneği
- assemblage of fools or scoundrels
- karga familyası
- crow family
- karga gibi
- croaky
- karga gibi
- swarthy and skinny
- karga gibi
- corvine
- karga gibi ötmek
- croak
- karga sekmez
- deserted place
- karga sekmez lonely, deserted
- (place)
- karga sesi çıkarmak
- caw
- karga taşlamak
- slang to pester a girl with improper advances
- karga yürüyüşü moving forward
- by hopping while in a squatting position (an exercise)
- karga üzümü
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: fundagiller,halenciye) wild bilberry, bog bilberry
- kara karga
- raven
- kara karga
- (büyük) raven
- kargalar
- crows
Lately, we see crows everywhere.
- Son zamanlarda her yerde kargalar görüyoruz.
One does not need to be an ornithologist to be able to distinguish blackbirds from crows or even jackdaws.
- Birinin karatavuğu kargalardan ya da hatta küçük kargalardan ayırt etmesi için bir kuş bilimci olması gerekmiyor.
- ıslak karga
- wet crows
- alacakına şahin, vereceğine karga
- (Konuşma Dili) He is anxious to collect but slow to pay
- gri karga
- gray crow
- gri karga
- grey crow
- korkak yahudi/karga
- (Konuşma Dili) fraidy-cat, scaredy-cat
- küçük karga
- daw
- küçük karga
- (Tabiat Doğa) (kuş, Fam: kargagiller) jackdaw
- küçük karga
- jackdaw
Jackdaws love my big sphinx of quartz.
- Küçük kargalar benim büyük kuvars sfenksimi seviyorlar.
One does not need to be an ornithologist to be able to distinguish blackbirds from crows or even jackdaws.
- Birinin karatavuğu kargalardan ya da hatta küçük kargalardan ayırt etmesi için bir kuş bilimci olması gerekmiyor.
- kılavuzu karga olanın burnu boktan kalkmaz/kurtulmaz/çıkmaz
- (Atasözü) If you fall under the influence of a bad person, you'll always be getting into trouble
- kızılca karga
- chough
- ıslak karga/sıçan gibi durmak
- 1. to look frightened, seem scared. 2. to seem very hesitant