She works as hard as her siblings.
- O, kardeşleri kadar sıkı çalışır.
There's a lot of tension among the siblings.
- Kardeşler arasında çok gerginlik var.
Siblings should not quarrel.
- Kardeşler kavga etmemelidir.
She doesn't have any siblings.
- Onun hiç kardeşi yok.
My little brother is watching television.
- Küçük erkek kardeşim televizyon izliyor.
My brother lives in Tokyo.
- Erkek kardeşim Tokyo'da yaşıyor.
He introduced his sister to me.
- O, bana kız kardeşini tanıttı.
These are my sister's magazines.
- Bunlar benim kız kardeşimin dergileri.
You made a big mistake, buddy.
- Büyük bir hata yaptın, kardeş.