Tom landed a big trout.
- Tom büyük bir alabalığı tutup karaya çıkardı.
When are we going to land?
- Ne zaman karaya çıkacağız?
The African elephant is the largest land mammal on earth.
- Afrika fili yeryüzünde en büyük kara memelisi.
Land and water make up the earth's surface.
- Karalar ve sular Dünya'nın yüzeyini oluşturur.
Tim is the black sheep of the Jones' family.
- Tim, Jones'un ailesinin yüz karası.
A white coin is for a black day.
- Ak akçe kara gün içindir.
The elephant is the largest land animal.
- Fil en büyük kara hayvanıdır.
The place is not accessible by land.
- Yere kara yoluyla ulaşılamaz.
Bats usually fly in the dark.
- Yarasalar genelde karanlıkta uçar.
She is very afraid of the dark.
- O, karanlıktan çok korkar.
Do you want fresh ground pepper on your salad?
- Salatanda taze çekilmiş karabiber istiyor musun?
Glorify the ocean, but stay on the ground.
- Okyanusu öv ama karada kal.
The gloomy house was like a ghost.
- Karanlık ev bir hayalet gibiydi.
It's a very gloomy day.
- Çok iç karartıcı bir gün.
I don't think it makes him a bad person just because he's decided he likes to eat horse meat.
- Sadece at eti yemeği sevdiğine karar verdiğinden dolayı bunun onu kötü bir kişi yapacağını sanmıyorum.
Is eating liver bad for you?
- Karaciğer yemek sizin için kötü mü?
We took a ferry from the island to the mainland.
- Adadan ana karaya bir feribota bindik.
The economic situation is very bleak.
- Ekonomik durum çok iç karartıcı.
The sky looks ominous. I wonder if it will rain.
- Gökyüzü kara görünüyor,yağmur yağıp yağmayacağını merak ediyorum.