Tom is quite pessimistic.
- Tom oldukça karamsardır.
You're pessimistic, aren't you?
- Sen karamsarsın, değil mi?
Tom never was pessimistic.
- Tom asla karamsar değildi.
You're pessimistic, aren't you?
- Sen karamsarsın, değil mi?
His pessimism depressed those around him.
- Onun karamsarlığı etrafındakilerin moralini bozdu.
He's depressed about the result.
- O sonuç hakkında karamsar.
Jane has been quiet and moody for the past few days.
- Jane, son birkaç gündür sessiz ve karamsardı.
Everyone is entitled to be moody once in a while.
- Herkes ara sıra karamsar olma hakkına sahiptir.