التركية - الإنجليزية
تعريف karadeniz في التركية الإنجليزية القاموس.
- the Black Sea
I like the waves of the Black Sea.
-Karadeniz'in dalgalarını severim.
Is the water in the Black Sea actually black?
-Karadeniz'in suyu gerçekten kara mı?
- Euxine Sea
- black sea
Is the water in the Black Sea actually black?
-Karadeniz'in suyu gerçekten kara mı?
I like the waves of the Black Sea.
-Karadeniz'in dalgalarını severim.
- blacksea
- euxinesea
- karadeniz ekonomik işbirliği teşkilatı
- (Ekonomi) Organization of the Black Sea Economic Cooperation (BSEC)
- karadeniz yelkenlisi
- Sailing the Black Sea
- Karadeniz Boğazı
- the Bosphorus
- Karadeniz Ekonomik İşbirliği
- (Hukuk) Black Sea Economic Cooperation
- Karadeniz Ekonomik İşbirliği Konferansı
- (Hukuk) Black Sea Economic Cooperation Conference
- Karadeniz fırtına, al pırtını sırtına
- (Konuşma Dili) Things here are in a bad way; you'd better pack up and clear out
- Karadeniz'de gemilerin mi battı
- (Konuşma Dili) What's eating you?
- Karadeniz Bölgesi
- (Coğrafya) black sea region
- Karadeniz iklimi
- Blacksea climate
- doğu karadeniz köknarı
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: çamgiller,tennubiye) Caucasian fir
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف karadeniz في التركية التركية القاموس.
- Çok düşünceli ve durgun görünen kimseler için kullanılan "Karadenizde gemilerin mi battı?" atasözünde geçer: "Karadeniz'de gemilerin mi battı? / Ağzını bıçaklar açmaz / Üzüntüdesin gayet."- B. Necatigil
- Çok düşünceli ve durgun görünen kimseler için kullanılan "Karadenizde gemilerin mi battı?" atasözünde geçer
الإنجليزية - التركية
تعريف karadeniz في الإنجليزية التركية القاموس.
- karadeniz bölgesi
- Black Sea Region
المصطلحات ذات الصلة
karadeniz
الواصلة
ka·ra·de·nizالنطق
Resimler
السابق
المفضلات