There really is no comparison.
- Gerçekten karşılaştırma yok.
Comparisons are difficult.
- Karşılaştırmalar zordur.
Compare your translation with the one on the blackboard.
- Çevirini tahtada olanla karşılaştır.
Your achievements cannot be compared with mine.
- Başarıların benimki ile karşılaştırılamaz.
I'm not comparing Tom to Mary.
- Tom'u Mary ile karşılaştırmıyorum.
You're comparing apples and oranges!
- Sen elmalarla portakalları karşılaştırıyorsun!
Your achievements cannot be compared with mine.
- Başarıların benimki ile karşılaştırılamaz.
We compared his work with hers.
- Biz onun işini onunkilerle karşılaştırdık.
Your analogy isn't correct.
- Senin karşılaştırman doğru değil.