تعريف karşılığında في التركية الإنجليزية القاموس.
- in return (for sth)
- on condition that
- in reply to
- in return
I bought him a drink in return for his help.
- Onun yardımı karşılığında ona bir içki ısmarladım.
In return for helping you with your studies, I'd like to ask a small favor of you.
- Çalışmalarınızda size yardım karşılığında, ben sizden küçük bir iyilik rica ediyorum.
- for
I bought him a drink in return for his help.
- Onun yardımı karşılığında ona bir içki ısmarladım.
In return for helping you with your studies, I'd like to ask a small favor of you.
- Çalışmalarınızda size yardım karşılığında, ben sizden küçük bir iyilik rica ediyorum.
- back
- in exchange for
- in return for
What does Tom get in return for all the work he's done?
- Tom yaptığı bütün iş karşılığında ne alıyor?
I bought him a drink in return for his help.
- Onun yardımı karşılığında ona bir içki ısmarladım.
- in return for something
- consideration
- karşılık
- response
- karşılık
- provision
- karşılık
- counterpart
- karşılık
- equivalent
A kilo of ketchup is equivalent to two kilos of tomatoes.
- Bir kilo ketçap, iki kilo domatese karşılık gelir.
- karşılık
- reply
Marie blushed exceedingly, lowered her head, and made no reply.
- Marie aşırı derecede kızardı, başını indirdi ve hiç karşılık vermedi.
- karşılık
- response, reaction; answer, response, reply, acknowledgement; reciprocity; equivalent, counterpart; recompense, compensation, allowance; reward, consideration
- karşılık
- {i} counter
He countered their proposal with a surprising suggestion.
- O, onların teklifine şaşırtıcı bir öneri ile karşılık verdi.
- karşılık
- payoff
- karşılık
- remuneration
- karşılık
- {i} reward
- karşılık
- (Bilgisayar) feedback
- karşılık
- (Kanun) reserve
- karşılık
- (Ticaret) rejoinder
- karşılık
- (Ticaret) collateral
- karşılık
- price
- karşılık
- comeback
- karşılık
- (Ticaret) request
- karşılık
- (Havacılık) in turn
- karşılık
- quid pro quo
- karşılık
- cash cover
- karşılık
- retribution
- karşılık
- answerback
- karşılık
- repayment
- karşılık
- retort
He retorted immediately.
- O, derhal karşılık verdi.
- karşılık
- redress
- karşılık
- riposte
- karşılık
- consideration
- karşılık
- reciprocation
- bunun karşılığında
- (Konuşma Dili) over against
- faiz karşılığında ödünç para vermek
- (Hukuk) loan
- fatura karşılığında
- against invoice
- imza karşılığında
- by signing
- imza karşılığında
- by signature
- karşılık
- opposite, contrary
- karşılık
- return
What does Tom want in return?
- Tom karşılık olarak ne istiyor.
I only wish I could return the favor.
- Keşke iyiliğe karşılık verebilsem.
- karşılık
- (Hukuk) set-off, counterpart
- karşılık
- response, reply
- karşılık
- recompense
- karşılık
- offset
- karşılık
- response, reaction
- karşılık
- bargain
- karşılık
- counterbalance
- karşılık
- amount paid; equivalent given in return
- karşılık
- payment
- karşılık
- equivalent (of a term)
- karşılık
- as against
- karşılık
- appropriation, designated fund
- karşılık
- provisions
- karşılık
- quittance
- karşılık
- answer
I can't answer for his dishonesty.
- Ben onun sahtekarlığına karşılık veremem.
She knows better than to answer back to him.
- Ona karşılık vermeyecek kadar akıllıdır.
- karşılık
- requital
- karşılık
- wages
- karşılık
- counterweigh
- karşılık
- allowance
- karşılık
- setoff
- karşılık
- quid
- karşılık
- feed back
- karşılık
- alternate