He never sees me without complaining about his wife.
- Karısı hakkında şikâyet etmeden asla benimle görüşmez.
What is his wife like?
- Onun karısı neye benziyor?
That woman is his wife, I think.
- Sanırım, o kadın onun karısıdır.
Wait till the guys at work hear that your wife left you for another woman.
- İş yerindeki adamların karının seni başka bir kadın için terk ettiğini duyuncaya kadar bekle.
She was a former first lady.
- O, eski bir başkan karısıydı.
His spouse is a Japanese woman.
- Onun karısı bir Japon kadın.
You may have mistaken Jane for her sister.
- Jane'i kız kardeşiyle karıştırmış olabilirsin.
Bob told Jane not to interfere in his personal affairs.
- Bob Jane'e onun kişisel işlerine karışmamasını söyledi.