He met his wife online.
- Karısıyla İnternet üzerinden tanıştı.
John comes from Florida and his wife from California.
- John Floridalı, karısı ise Kaliforniyalı.
That woman is his wife, I think.
- Sanırım, o kadın onun karısıdır.
Wait till the guys at work hear that your wife left you for another woman.
- İş yerindeki adamların karının seni başka bir kadın için terk ettiğini duyuncaya kadar bekle.
His spouse is a Japanese woman.
- Onun karısı bir Japon kadın.
Bob told Jane not to interfere in his personal affairs.
- Bob Jane'e onun kişisel işlerine karışmamasını söyledi.
Jane couldn't explain the beauty of snow.
- Jane karın güzelliğini açıklayamadı.