kapsama

listen to the pronunciation of kapsama
التركية - الإنجليزية
inclusion, including
containment
subsumption
include
including
comprise
{i} involving
containing
{i} inclusion
kapsam
{i} scope

This subject is not within the scope of our study. - Bu konu bizim çalışma kapsamında değildir.

The problem is beyond the scope of my understanding. - Sorun, anlayışımın kapsamı dışındadır.

kapsamak
involve
kapsamak
{f} comprise
kapsamak
contain
kapsamak
{f} include
kapsama alanı
(Telekom) Coverage area
kapsama alanı
Inclusion field
kapsamak
{f} encompass
kapsamak
embrace
kapsam
content
kapsam
coverage

The mobile phone you have dialed is either switched off or outside the coverage area, please try again later. - Aradığınız telefon ya kapalı ya da kapsama alanı dışında, lütfen daha sonra tekrar deneyiniz.

kapsamak
{f} cover

The sea covers nearly three-fourths of the earth's surface. - Deniz dünya yüzeyinin yaklaşık dörtte üçünü kapsamaktadır.

The patrol cars cover the whole of the area. - Devriye arabaları alanının tamamını kapsamaktadır.

kapsam
{i} compass
kapsam
{i} extent
kapsamak
incorporate
kapsamak
to comprise, to contain, to include, to involve, to cover, to embrace, to encompass
kapsamak
{f} compass
kapsamak
{f} span
kapsamak
{f} subsume
kapsam
(Denizbilim) extensive
kapsam
sweep
kapsam
contents
kapsam
extension
kapsam
range
kapsam
(Kanun) covering
kapsam
purview
kapsam
breadth
kapsamak
imply
kapsamak
embody
kapsamak
take
kapsamak
encapsule
kapsamak
take in
kapsamak
apply to
kapsam
{i} subsuming
kapsam
contextual meaning
kapsam
enclosure
kapsamak
refer
kapsamak
count
kapsamak
relate
kapsamak
consist of
Kapsam
enclosures
kapsam
comprehensiveness
kapsam
scope, embrace, extent
kapsam
log. extension, extent
kapsam
gauge
kapsam
(Hukuk) scope, extent
kapsam
scope, range, coverage, extension, extent
kapsam
comprehension
kapsam
scope , enclosure
kapsam
inclusiveness
kapsam
comprehend
kapsam
subsumption
kapsamak
implicate
kapsamak
to comprise, contain, include, cover, embrace
kapsamak
comprehend
kapsamak
be inclusive of
kapsamak
inclose
kapsamak
blanket
kapsamak
incapsulate
kapsamak
encapsulate
kapsamak
{f} enclose
التركية - التركية
Kapsamak işi
kapsama alanı
Kapsama alanı, bir mobil ağ sisteminde baz istasyonları tarafından yayın yapılan alandır. Sadece bu alanın içinde hizmetlerden yararlanılabilir
kapsama alanı
Telsiz ve cep telefonlarında konuşmanın yapılabileceği alan
Kapsam
(Hukuk) ŞÜMUL
Kapsamak
(Hukuk) SARİ OLMAK
Kapsamak
(Hukuk) ŞAMİL OLMAK
kapsam
Sınırları içine başka konuları veya anlamları alma durumu, şümul
kapsam
Muhteva
kapsam
Bir şeyin içeriğini oluşturan şeylerin tümü
kapsamak
İçine almak, sınırları içine almak, şamil olmak
kapsama
المفضلات