التركية - الإنجليزية
تعريف kaplumbağa في التركية الإنجليزية القاموس.
- turtle
Didn't you know turtles lay eggs?
-Kaplumbağaların yumurtladığını bilmiyor muydun?
Do turtles have teeth?
-Kaplumbağaların dişleri var mı?
- (Tabiat Doğa) (sürüngen, Fam: kara kaplumbağaları) [syn.: kara kaplumbağa, tosbağa] turtle, tortoise
- tortoise, turtle
- tortoise
Did you know there are carnivorous tortoises?
-Etçil kaplumbağaların olduğunu biliyor muydun?
Lonesome George, the last remaining tortoise of his kind, died of unknown causes.
-Lonesome George, türünün kalan son kaplumbağası, bilinmeyen nedenlerden öldü.
- slang teardrop-shaped, two-door Volkswagen sedan, bug, beetle
- (su) turtle
- turtle; tortoise
- chelonian
- tortoises
Did you know there are carnivorous tortoises?
-Etçil kaplumbağaların olduğunu biliyor muydun?
Giant tortoises were decimated by pirates in the 18th and 19th century.
-Büyük kaplumbağaların çoğu, 18'inci ve 19'uncu yüzyılda, korsanlar tarafından öldürüldü.
- kaplumbağa gibi
- 1. slow, slow as molasses. 2. at a snail's pace
- kaplumbağa kabuğu
- shell
- kaplumbağa kabuğu
- tortoiseshell
- kaplumbağa kabuğu
- carapace
- kaplumbağa yürüyüşü
- snail's pace
- kaplumbağa yüzgeci
- paddle
- benekli kaplumbağa
- (Hayvan Bilim, Zooloji) emys orbicularis
- bir tür kaplumbağa
- gopher
- elmas sırtlı kaplumbağa
- (Hayvan Bilim, Zooloji) malaclemys centrata
- elmas sırtlı kaplumbağa
- (Hayvan Bilim, Zooloji) diamondback terrapin
- kiremitli kaplumbağa
- (Tabiat Doğa) (kurbağagiller) hawkbill turtle
- yosun kaplı yaşlı kaplumbağa
- mossback
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف kaplumbağa في التركية التركية القاموس.
- Kaplumbağalardan, çok sert ve kemiksi bir kabuk içinde yaşayan, ağır yürüyüşlü, dört ayaklı, sürüngen hayvan (Testudo)
- bağa
- tosbağa
- (Osmanlı Dönemi) DAHR
- kaplumbağa yürüyüşü
- Çok ağır yürüyüş
- kaplumbağalar
- Sürüngenlerden, kara ve deniz kaplumbağalarının türlü cinslerini içine alan takım
المصطلحات ذات الصلة
kaplumbağa
الواصلة
kap·lum·ba·ğaالنطق
Resimler
المفضلات