kapaklar

listen to the pronunciation of kapaklar
التركية - الإنجليزية
(Bilgisayar) doors
covers

In the fall, covers are put over the fans in trains. - Sonbaharda, fanlar üzerine kapaklar konur.

For many books, the covers are too far apart. - Birçok kitap için, kapaklar çok uzaktadır.

floodgate

This discovery opened up the floodgates to research and led to the establishment of the discipline as a legitimate field of inquiry. - Bu keşif araştırma yapmak için bent kapaklarını açtı ve soruşturmanın meşru alanı olarak disiplin kurulmasına neden oldu.

kapak
lid

The lid doesn't want to come off. - Kapak çıkmak istemiyor.

This lid is too tight for me to open. - Bu kapak benim açamayacağım kadar çok sıkı.

kapak
(İnşaat) cap

Tom collects bottle caps. - Tom şişe kapakları topluyor.

Tom was glad that he'd bought a bottle of wine with a screw cap, since he couldn't find his corkscrew. - Tom tirbuşonunu bulamadığı için vida kapaklı bir şarap şişesi getirdiğine memnun oldu.

kapak
cover

I wrote my name on the cover of all my notebooks. - Tüm defter kapaklarımın üzerine adımı yazdım.

In the fall, covers are put over the fans in trains. - Sonbaharda, fanlar üzerine kapaklar konur.

kapak
shutter
kapak
flap
kapak
lock
kapak
port
kapak
seal cover
kapak
water gate
kapak
apron
kapak
operculum
kapak
shutting
kapak
open cover
kapak
cup
kapak
door
kapak
bascule
kapak
fireproof shutter
kapak
pelmet
kapak
(Havacılık) canopy
kapak
(Askeri) bolt
kapak
cowl
kapak
(Gıda) closure
kapak
(Tekstil) shuttle race cover
kapak
coverture
kapak
opening
kapak
(Bilgisayar) covers

For many books, the covers are too far apart. - Birçok kitap için, kapaklar çok uzaktadır.

Tom is making magazine covers. - Tom dergi kapakları yapıyor.

kapak
protective caps
kapak
cover page

Well, that is a nice cover page. - Eh, o, güzel bir kapak sayfası.

kapak
gate
kapak
plug
kapak
(Tıp) valve

The exit flowrate is proportional to the pressure difference around the exit valve. - Çıkıştaki akış hızı, çıkış kapakçığının etrafındaki basınç farkıyla orantılıdır.

kapak
top
kapak
damper
kapak
{i} seal
kapak
weatherproof hood
kapak
hatch
kapak
covering letter
kapak
lid, cover, cap; stopper, tap; (kitap) cover
kapak
hatchway
kapak
(kitap) dome
kapak
(Anatomi) valve
kapak
bonnet
kapak
stopper, tap
kapak
capsule
kapak
clack
kapak
lid, cover
kapak
door (of a cupboard, wardrobe, etc.)
kapak
(Geometri) segment (of a sphere)
kapak
trapdoor
التركية - التركية

تعريف kapaklar في التركية التركية القاموس.

kapak
Kitap, defter gibi şeylerin en üstüne geçirilen kılıf: "Kapağını, geceleri aynı masa etrafında buluştuğu ressamlardan birine çizdirecekti."- A. İlhan
kapak
Her türlü kabın üstünü örtmeye veya bir deliği kapamaya yarayan nesne: "Evin en alt katına indik, oradan da bir mahzen kapağı açtılar."- R. H. Karay
kapak
Zıvanada iki dış yan parça
kapak
Biçilen ağaç kütüklerinin iki yanından çıkan, düzgün olmayan tahta
kapak
Dolap, sandık gibi şeyleri örtmeye yarayan parça
Kapak
serpoş
Kapak
gataye
Kapak
örtü
kapak
Biçilen ağaç kütüklerinin iki yanından çıkan düzgün olmayan tahta
kapak
Her türlü kabın üstünü örtmeye veya bir deliği kapamaya yarayan nesne
kapak
Kitap, defter gibi şeylerin en üstüne geçirilen kılıf
kapaklar
المفضلات