O dün bizi görmek için geldi.
- She came to see us yesterday.
Çin'den Japonya'ya geldim.
- I came to Japan from China.
Bu yüzden mi buraya geldin?
- Is that why you came here?
Tam doğru zamanda geldin.
- You came at just the right time.
Kurt, kurt diye çocuk bağırdı! ve köylüler ona yardım etmek için dışarı çıktılar.
- The boy cried Wolf, wolf! and the villagers came out to help him.
Ama ben duş musluğunu açmak için çalıştığımda, bu siyah kabarcıklı sıvı dışarı çıktı.
- But when I tried to turn the shower faucet, this black bubbly liquid came out.