kalpsiz

listen to the pronunciation of kalpsiz
التركية - الإنجليزية
heartless

It is heartless of him to say so. - Onun öyle söylemesi onun kalpsizliği.

How can you be so heartless? - Nasıl bu kadar kalpsiz olabiliyorsun?

heartless, pitiless, remorseless, cruel
heartless, pitiless, ruthless
remorseless
cruel
hardhearted
kâlp
heart

Tom died of a broken heart. - Tom kırık bir kalpten öldü.

We had a heart-to-heart talk with each other. - Biz, birbirlerimizle kalp-kalbe bir konuşma yaptık.

kalp
heart

seni seviyorum.

We had a heart-to-heart talk with each other. - Biz, birbirlerimizle kalp-kalbe bir konuşma yaptık.

With her heart pounding, she opened the door. - Kalp çarpıntısıyla, o kapıyı açtı

kalpsiz olmak
have no heart
kalp
bastard
kalp
false
kalp
forged
kalp
queer
kalp
sympathetic nature
kalp
nerve center
kalp
(Tıp) kardia
kalp
(Çevre) core
kalp
heart disease

He has a heart disease. - Onun kalp hastalığı var.

I've heard that eating one or two servings of fish a week will reduce your chances of getting heart disease. - Haftada bir ya da iki porsiyon balık yemenin kalp hastalığına yakalanma olasılığınızı azaltacağını duydum.

kalp
sensitivity
kâlp
cardiac

The cause of death was cardiac arrest. - Ölüm sebebi ani kalp durmasıydı.

kalp
ticker
kalp
base
kalp
{s} mock
kalp
old ticker
kalp
heart of
kâlp
cardio
Kalp
(Tıp) pot
kalp
phoney
kalp
person who's not what he appears to be
kalp
phony
kalp
counterfeit, false, forged, spurious
kalp
spurious
kalp
bogus
kalp
counterfeit
kalp
breast
kalp
pseudo
التركية - التركية
Acıması olmayan, katı yürekli, duygusuz, acımasız, merhametsiz
KALP
(Osmanlı Dönemi) Yalancı. Kendisine güvenilmez olan
KALP
(Osmanlı Dönemi) t. Hileli. Sahte. Taklit
KALP
(Osmanlı Dönemi) Yalandan cesaret satan korkak adam
Kalp
yürek
Kalp
cor
kalp
Kalp hastalığı
kalp
Düzme, sahte, geçmez (para)
kalp
İşe yaramaz, tembel
kalp
Yalancı, kendine güvenilmeyen: "Kalp herifin biri bu..."- R. H. Karay. İşe yaramaz, tembel
kalp
Sahte para
kalp
Duygu, his
kalp
Sahte
kalp
Yalancı, kendine güvenilmeyen
kalp
Bir durumdan başka bir duruma çevirme, dönüştürme
kalp
Akciğerlerin arasında, göğüs boşluğunda bulunan kanı akciğerlere oradan gelen temiz kanı da vücüda pompalayan organ
kalp
Duygu, his: "İnsanı tekrar, kalp ve fikir cennetine eriştirebilecek tek kudret kadındır."- H. E. Adıvar
kalp
Göğüs boşluğunda, iki akciğer arasında, vücudun her yanından gelen kanı akciğerlere ve oradan gelen temiz kanı da vücuda dağıtan organ, yürek
kalp
Göğüs boşluğunda, iki akciğer arasında, vücudun her yanından gelen kanı akciğerlere ve oradan gelen temiz kanı da vücuda dağıtan organ, yürek: "Bak ellerim nasıl titriyor, bak alnım nasıl yanıyor, bak kalbime nasıl çarpıyor."- Y. K. Karaosmanoğlu
kalp
Bir ülkenin, bir kuruluşun işleyiş, yönetim ve varlığını sürdürme bakımından en önde gelen yeri
kalp
Sevgi, gönül
kalpsiz
المفضلات