kaldıran

listen to the pronunciation of kaldıran
التركية - الإنجليزية
removes
lifting
erector
kaldıran kimse
heaver
kaldır
uninstall
kaldır
cock up
kaldır
{f} removed

We removed the old furniture. - Eski mobilyayı kaldırdık.

Poverty is not an accident. Like slavery and apartheid, it is man-made and can be removed by the actions of human beings. - Yoksulluk tesadüf değildir. Kölelik ve apartheid gibi insan ürünüdür ve insan etkinlikleriyle ortadan kaldırılabilir.

kaldır
deinstall
kaldır
(Bilgisayar) dismount
kaldır
(Bilgisayar) remove

First, remove the burrs. - Önce çapakları kaldırın.

We removed the old furniture. - Eski mobilyayı kaldırdık.

kaldır
(Bilgisayar) unmount
kaldır
{f} lift

He hurt his arm lifting so much weight. - Çok fazla ağırlık kaldırırken kolunu incitti.

He wouldn't even lift a finger. - Bir parmağını bile kaldırmazdı.

kaldır
raise up
kaldır
{f} lifting

My wrists were sore after lifting wieghts. - Ağırlıklar kaldırdıktan sonra bileklerim ağrıdı.

Tom is lifting weights. - Tom ağırlık kaldırıyor.

kaldır
{f} cock
kaldır
hoick
kaldır
uncheck
kaldır
upheave
kaldır
(Biyoloji) erect
kaldır
raiseup
kaldır
hoicks
kaldır
unchecked
kriko ile kaldıran
jacker
organı kaldıran kas
erector
penis kaldıran hap
horn pill
sisi ortadan kaldıran aygıt
defogger
التركية - التركية