kalakalma

listen to the pronunciation of kalakalma
التركية - الإنجليزية

تعريف kalakalma في التركية الإنجليزية القاموس.

kal
{f} remain

In addition many groups have been formed so that the elderly can socialize with one another and remain active participants in American life. - Ek olarak yaşlılar birbirleriyle sosyalleşebilsin ve Amerikan hayatının aktif üyeleri olarak kalabilsinler diye birçok topluluk kurulmuştur.

How long will you remain in London? - Londra'da ne kadar kalacaksın?

kal
devolve
kal
hover over
kal
{f} stay

We stayed overnight in Hakone. - Bir geceliğine Hakone'de kaldık.

I'd like to stay one more night. Is that possible? - Bir gece daha kalmak istiyorum. Mümkün mü?

kal
{f} staying

I should study now, but I prefer staying on Tatoeba. - Şimdi çalışmalıyım ama Tatoeba'da kalmayı tercih ediyorum.

My uncle is staying in Hong Kong at present. - Amcam şu anda Hong Kong'da kalmaktadır.

kal
{f} remaining

The reason both brothers gave for remaining bachelors was that they couldn't support both airplanes and a wife. - Her iki erkek kardeşin bekar kalmak için ileri sürdüğü neden onların hem uçaklara hem de bir eşe bakamayacaklarıydı.

The door remaining locked up from inside, he could not enter the house. - Kapı içeriden kilitli kaldığı için, o, eve giremedi.

kal
word, talk
kal
snub
kal
remains

He remains calm in the face of danger. - O, tehlike karşısında sakin kalır.

Words fly away, the written remains. - Söz uçar, yazı kalır.

kalakalmak
to stand aghast
kalakalmak
to be left open-mouthed, be left dumbstruck
الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف kalakalma في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

kal
Era
kal
Strife
الإنجليزية - التركية

تعريف kalakalma في الإنجليزية التركية القاموس.

KAL
(Askeri) kritik unsurlar listesi (key assets list)
kalakalma
المفضلات