kalırsa

listen to the pronunciation of kalırsa
التركية - الإنجليزية
for all
In spite of, despite

For all his protests, he was forced to have a bath.

For all x in A, x^2 is even.

bana kalırsa
personally
kal
{f} remain

Words fly away, the written remains. - Söz uçar, yazı kalır.

Words fly, texts remain. - Söz uçar, yazı kalır.

bana kalırsa
if you ask me
bana kalırsa
as far as i can see
bana kalırsa
as far as i am concerned
bana kalırsa
up to me
bana kalırsa
i think
bana kalırsa
i dare say
bana kalırsa
in my opinion

In my opinion, it's not a good idea. - Bana kalırsa, bu iyi bir fikir değil.

bana kalırsa
in my judgment
kal
devolve
kal
hover over
kal
{f} stay

We stayed overnight in Hakone. - Bir geceliğine Hakone'de kaldık.

I'd like to stay one more night. Is that possible? - Bir gece daha kalmak istiyorum. Mümkün mü?

kal
{f} staying

My uncle is staying in Hong Kong at present. - Amcam şu anda Hong Kong'da kalmaktadır.

Kentaro is staying with his friend in Kyoto. - Kentaro, arkadaşıyla Kyoto'da kalıyor.

kal
{f} remaining

The door remaining locked up from inside, he could not enter the house. - Kapı içeriden kilitli kaldığı için, o, eve giremedi.

The reason both brothers gave for remaining bachelors was that they couldn't support both airplanes and a wife. - Her iki erkek kardeşin bekar kalmak için ileri sürdüğü neden onların hem uçaklara hem de bir eşe bakamayacaklarıydı.

bana kalırsa
me
bana kalırsa
for all i care
bana kalırsa
as far as I am concerned; if it were up to me
bana kalırsa
as far as I'm concerned
bana kalırsa
for my part

For my part, I don't like this picture. - Bana kalırsa; bu resmi beğenmedim.

For my part, I have no objection. - Bana kalırsa benim itirazım yok.

bana kalırsa
all I know
bana kalırsa giderim
i would rather go
bana kalırsa giderim
i had rather go
bana kalırsa vız gelir
forall i care
dakika boş kalırsa ayrıl
(Bilgisayar) minutes of inactivity
kal
word, talk
kal
snub
kal
remains

He remains loyal to his principles. - O, prensiplerine sadık kalıyor.

He remains calm in the face of danger. - O, tehlike karşısında sakin kalır.

ona kalırsa
as far as he is concerned
الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف kalırsa في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

kal
Era
kal
Strife
التركية - التركية

تعريف kalırsa في التركية التركية القاموس.

KAL
(Osmanlı Dönemi) (A, uzun okunur) Söz
kal
Bir düşünceyi anlatabilmek için art arda söylenen kelime dizisi
kal
Koparma, sökme
kal
Söz, lakırtı, laf
kal
(Osmanlı Dönemi) bir şeyi kökünden çekip koparmak, azletmek
kal
çekirge
kal
Maden külçelerinin eritilip arındırılması
kal
Laf, söz
kal
Söz, lakırdı, laf
kal
Koparma, sökme, kökünden söküp atma
kal
Bir alaşımdaki madenlerin erime derecesi farkından yararlanarak bunları birbirinden ayırma işlemi
kal
Söz laf
kâl
(Osmanlı Dönemi) söz
الإنجليزية - التركية

تعريف kalırsa في الإنجليزية التركية القاموس.

KAL
(Askeri) kritik unsurlar listesi (key assets list)
kalırsa
المفضلات