Mary put her hands on her hips.
- Mary ellerini kalçalarına koydu.
I don't have wide hips.
- Geniş kalçalarım yok.
Dan found a bruise on his son's thigh.
- Dan oğlunun kalçasının üzerinde bir çürük buldu.
My grandmother fell and broke her hip.
- Büyükannem düştü ve kalça eklemini kırdı.