kafeterya

listen to the pronunciation of kafeterya
التركية - الإنجليزية
coffee bar
cafeteria

The cafeteria was self-service. - Kafeterya kendi kendine servis.

They are talking over a cup of coffee in the cafeteria. - Kafeteryada bir fincan kahve içerken sohbet ediyorlar.

cafeteria, coffee bar
coffee shop

Tom meets his girlfriend at this coffee shop every afternoon. - Tom her öğleden sonra kız arkadaşıyla kafeteryada buluşur.

Let's go drink a cup of coffee at that coffee shop over there. - Oradaki kafeteryada bir fincan kahve içmeye gidelim.

nerede bir kafeterya bulabilirim
Where can I find a diner
التركية - التركية
Müşterilerin kendi kendilerine servis yaptıkları lokanta: "O yeni kafeterya önünden yürümek isterseniz, omzunuz duvara sürünür."- N. Cumalı. Çay, kahve vb. içecekler satılan yer
Müşterilerin kendi kendilerine servis yaptıkları lokanta
Çay, kahve vb. içecekler satılan yer
kafeterya
المفضلات