تعريف kafalı في التركية الإنجليزية القاموس.
- understanding
- {k} (someone) who has a head on his/her shoulders, brainy
- intelligent, clever, clear-headed, brainy
- headed
- clever
- brainy
- duddy
- kafa
- head
The girl, who had her head on the boy's shoulder, looked around in surprise.
- Kafasını erkeğin omuzuna koymuş olan kız şaşkın şaşkın etrafına bakındı.
The musician shook his head and pushed his little piano away.
- Müzisyen kafasını salladı ve küçük piyanosunu itti.
- kafa
- mind
Try to reproduce the music in your mind.
- Kafanızda müziği yeniden oluşturmaya çalışın.
It took a load off my mind when our team won the championship.
- Takımımız şampiyonluğu kazandığında kafam rahatladı.
- kafalı kimse
- brain
- kalın kafalı
- dull
- kalın kafalı
- dense
Tom can't believe how dense Mary is.
- Tom, Mary'nin ne kadar kalın kafalı olduğuna inanamıyor.
- kabak kafalı
- baldheaded
- kabak kafalı
- 1. bald. 2. having a shaved head. 3. stupid
- kabak kafalı
- bald, baldheaded
- kalın kafalı
- thick
- kalın kafalı
- woodenheaded
- kalın kafalı
- slow on the uptake
- kalın kafalı
- thickheaded
- kalın kafalı
- dim
- kalın kafalı
- wooden
- kalın kafalı
- slow-witted
- kalın kafalı
- obtuse
- kalın kafalı
- thickheaded, dull, slow, thick, dense, obtuse
- kalın kafalı
- thickskulled
- kalın kafalı
- fat headed
- kalın kafalı
- thickwitted
- kalın kafalı
- bone headed
- kalın kafalı
- thickheaded, stupid
- kaz kafalı
- stupid, thickheaded
- kaz kafalı
- (Konuşma Dili) dumb, stupid; gullible
- kaz kafalı
- goose
You goose, you're doing it all wrong!
- Seni kaz kafalı, onların hepsini yanlış yapıyorsun!
- kaz kafalı kimse
- goosey
- kafa
- conk
- kafa
- onion
- kafa
- potato
- eski kafalı
- fuddy-duddy
- geri kafalı
- backward, reactionary
- kafa
- brains
Why did Tom blow his brains out?
- Neden Tom kafasına ateş ederek intihar etti?
He's racking his brains about how to deal with the matter.
- O, sorunu nasıl halledeceği hakkında kafa yoruyor.
- kafa
- bean
- kafa
- chump
- kafa
- intelligence
- kafa
- cast of mind
- kel kafalı
- bald headed
- kafa
- tete
- kafa
- crumpet
- kafa
- butt
- kafa
- noddle
- kafa
- headpiece
- kafa
- (Argo) lemon
- kafa
- to head
- kafa
- {i} end
We're at our wits' end.
- Kafamız allak bullak olmuş durumda.
- kafa
- head in
- boş kafalı
- rattleheaded
- boş kafalı
- silly, dimwitted
- boş kafalı
- empty-headed
- boş kafalı
- rattlebrained
- boş kafalı
- empty headed
- boş kafalı
- rattle pated
- büyük kafalı
- megalocephalic
- büyük kafalı
- megalocephalous
- büyük kafalı
- megacephalic
- dar kafalı
- petty
- dar kafalı
- borne
- dar kafalı
- narrow-minded, narrow
- dar kafalı
- narrow-minded, old-fashioned, petty, bigoted
- daz kafalı
- bald, bald-headed
- dazlak kafalı
- bald, baldheaded
- dazlak kafalı
- bald, bald-headed
- dik kafalı
- intractable
- dik kafalı
- strongheaded
- dik kafalı
- heady
- dik kafalı
- spiky
- dik kafalı
- obstinate
Tom is quite obstinate, isn't he?
- Tom oldukça dik kafalı, değil mi?
Tom is obstinate, isn't he?
- Tom dik kafalı, değil mi?
- dik kafalı
- fractious
- dik kafalı
- stiff necked
- dik kafalı
- unsubmissive
- dik kafalı
- pigheaded
- dik kafalı
- rigid
- dik kafalı
- self opinionated
- dik kafalı
- pigheaded, obstinate
- dik kafalı
- headstrong
- dik kafalı kimse
- Die Hard
- eski kafalı
- narrow minded
- eski kafalı
- fusty
- eski kafalı
- fogeyish
- eski kafalı
- square-toed
- eski kafalı
- old fogyish
- eski kafalı
- grubby
- eski kafalı
- fogyish
- eski kafalı
- superannuated
- eski kafalı
- fossil
- eski kafalı
- old fogeyish
- eski kafalı
- old fashioned
- eski kafalı
- conservative
- eski kafalı
- a) old-fashioned, fusty b) fuddy-duddy
- eski kafalı kimse
- fuddy-duddy
- eski kafalı kimse
- old fogey
- eski kafalı kimse
- Die Hard
- eski kafalı kimse
- back number
- eski kafalı kimse
- antediluvian
- eski kafalı kimse
- square
- eski kafalı kimse
- fogey
- eski kafalı kimse
- fossil
- eski kafalı kimse
- fogy
- eski kafalı kimse
- old fogy
- eski kafalı oldfashioned
- (person)
- eski kafalı tip
- back number
- et kafalı
- beef-witted, blockheaded, stupid
- geri kafalı
- hidebound
- geri kafalı
- provincial
Americans can be really provincial.
- Amerikalılar gerçekten geri kafalı olabilirler.
- geri kafalı
- behindhand
- geri kafalı
- reactionary, old-fashioned; fuddy-duddy
- geri kafalı
- narrow minded
- geri kafalı
- square-toed
- geri kafalı
- bigoted
- geri kafalı kimse
- hard hat
- geri kafalı kimse
- slowcoach
- horoz akıllı/kafalı
- (Konuşma Dili) bird-brained, stupid
- kafa
- a large marble, shoooter
- kafa
- noggin
- kafa
- coconut
- kafa
- pate
- kafa
- sconce
- kafa
- costard
- kafa
- noodle
- kafa
- poll
- kafa
- head, nut; mind, brain, brains, intelligence, head
- kafa
- mind, mental attitude
- kafa
- savvy
- kafa
- knob
- kafa
- nob
- kafa
- nut
Tom is a conspiracy nut.
- Tom kafayı komplo teorileriyle bozmuş biri.
- kafa
- loaf
- kafa
- sconee
- kafa
- skull
A skull shaped asteroid flew by the Earth on Halloween.
- Bir kafatası şeklinde bir asteroid, Cadılar Bayramı'nda Dünya'nın yanından geçip gitti.
Tom has a tattoo of a skull on his chest.
- Tom'un göğsünde bir kafatası dövmesi var.
- keçi kafalı
- (Konuşma Dili) muleheaded, pigheaded, very stubborn
- koca kafalı
- megacephalic
- koca kafalı
- hobnailed
- küçük kafalı
- microcephalous
- kısa kafalı
- brachycephalic
- kızıl kafalı kimse
- ginger hair
- odun kafalı
- dunderheaded
- odun kafalı
- woodenheaded
- saman kafalı
- stupid
- sepet kafalı
- (Konuşma Dili) 1. blockhead. 2. blockheaded, stupid
- uzun kafalı
- dolichocephalic
- yumru kafalı papağan balığı
- (Tabiat Doğa) (balık, Fam: Scaridae) parrotfish
- çük kafalı
- dickhead [sl.]
- öküz kafalı
- dimwit, dunderhead
- örümcek kafalı
- (Konuşma Dili) 1. mossback, fogy. 2. moss-backed, fogyish (person)
- örümcek kafalı
- old-fashioned, square, bigoted b bigot, fuddy-duddy
- örümcek kafalı kimse
- mossback