تعريف kadife في التركية الإنجليزية القاموس.
- velvet
This pillow is covered with velvet.
-Bu yastık kadife ile kaplıdır.
Velvet pants are out of style.
-Kadife pantolonun modası geçmiştir.
- corduroy
Tom often wears corduroys.
-Tom sık sık fitilli kadife pantolon giyer.
Do you know the difference between twill and corduroy?
-Dimi ve fitilli kadife arasındaki farkı biliyor musunuz?
- (Tekstil) velveteen
- cotton velvet
- velour
- velure
- velours
- kadife (fitilli)
- corduroy
- kadife çiçeği
- marigold
- kadife apresi
- velvet finish
- kadife böceği
- harvest mite
- kadife böceği
- harvest bug
- kadife bıçağı
- velvet knife
- kadife dokuma
- pile fabric
- kadife gibi
- velvety
- kadife gibi
- velvet
This cloth feels like velvet.
-Bu kumaş kadife gibi hissettiriyor.
- kadife gibi
- soft and bright, velvety, silky
- kadife hissi vermek
- have a velvety touch
- kadife otu
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: buğdaygiller,necliye) velvetgrass, common velvetgrass, yorkshire fog
- kadife pantolon
- moleskin
- kadife taklidi
- velour(s)
- kadife çiçeği
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: papatyagiller,bileşikgiller,mürekkebe) [syn.: kadife çiçeği, portakal nergisi, susi] marigold
- kadife ördek
- (Tabiat Doğa) (kuş, Fam: ördekgiller) white-winged scoter
- fitilli kadife
- corduroy
Do you know the difference between twill and corduroy?
-Dimi ve fitilli kadife arasındaki farkı biliyor musunuz?
Tom often wears corduroys.
-Tom sık sık fitilli kadife pantolon giyer.
- desenli kadife
- (Tekstil) figured velvet
- fitilli kadife
- (Teknik,Tekstil) cord velvet
- fitilli kadife
- cord
Tom often wears corduroys.
-Tom sık sık fitilli kadife pantolon giyer.
Do you know the difference between twill and corduroy?
-Dimi ve fitilli kadife arasındaki farkı biliyor musunuz?
- fitilli kadife giysi
- cord
- fitilli kadife kumaş
- (Tekstil) corduroy cloth
- fitilli kadife pantolon
- corduroys
Tom often wears corduroys.
-Tom sık sık fitilli kadife pantolon giyer.
- fitilli kadife pantolon
- cords
- ipekli kadife
- silk velvet
- pamuklu kadife
- fustian
- pamuklu kadife
- moleskin
- pamuklu kadife
- velveteen
- pamuklu kadife
- cotton velvet, velveteen
- pamuklu kadife pantolon
- moleskins
- taklit kadife
- velours
- yabani kadife
- love lies bleeding
- yabani kadife çiçeği
- (Tabiat Doğa) (bitki, Fam: horozibiğigiller,lazebeliye) amaranth, chinese spinach, Joseph's-coat
- yünlü kadife
- velour
- yünlü kadife
- velours
- yünlü kadife döşemelik kumaş
- moquette
- yünlü kadife halı
- moquette
المصطلحات ذات الصلة
تعريف kadife في التركية التركية القاموس.
- Kadifeden yapılmış, kadife ile kaplanmış: "Camları kapanmış bir arabanın yumuşak kadife minderleri, o çıplaklığa karşı, zavallı adamı avunduruyordu."- H. R. Gürpınar
- inbalığı
- Kadifeden yapılmış, kadife ile kaplanmış
- Uzun havlı kumaş
- Yüzeyi belirli uzunlukta bırakılmış ham madde lifleriyle kaplı, parlak, yumuşak kumaş
- bargıt
- (Osmanlı Dönemi) KAVSAF
- velur
- bargı
- zerduva
- kadife çiçeği
- Birleşikgillerden, çiçekleri genellikle parlak sarı renkte ve kadife görünümünde bir süs bitkisi (Tagetes)