kabul edilmiştir

listen to the pronunciation of kabul edilmiştir
التركية - الإنجليزية
sustained
ayes
the ays have it
the ayes have it
kabul et
(Konuşma Dili) let's face it
kabul et
agree

He didn't agree to my proposal. - Teklifimi kabul etmedi.

The girl's parents agreed to her request. - Kızın ebeveynleri onun ricasını kabul etti.

kabul et
{f} admitted

Tom admitted to spilling the red wine. - Tom kırmızı şarabı döktüğünü kabul etti.

Tom admitted that what Mary said was true. - Tom Mary'nin söylediğinin doğru olduğunu kabul etti.

kabul et
{f} conceding
kabul et
concede

The accountant would not concede the mistake. - Muhasebeci hatayı kabul etmezdi.

The professor I was arguing with finally conceded and said I was right. - Tartıştığım profesör sonunda haklı olduğumu kabul etti.

kabul et
{f} postulated
kabul et
acquiesce
kabul et
{f} agreed

The girl's parents agreed to her request. - Kızın ebeveynleri onun ricasını kabul etti.

They agreed to work together on the project. - Projede birlikte çalışmayı kabul ettiler.

kabul et
accept

I accepted her invitation. - Onun davetini kabul ettim.

They accepted her as the city's best doctor. - Onlar onu şehrin en iyi doktoru olarak kabul ettiler.

kabul et
{f} accepted

In brief, you should have accepted the responsibility. - Kısacası, sorumluluğu kabul etmeliydin.

I accepted her invitation. - Onun davetini kabul ettim.

kabul et
intromit
kabul et
conceded

The professor I was arguing with finally conceded and said I was right. - Tartıştığım profesör sonunda haklı olduğumu kabul etti.

kabul edilmiştir
المفضلات