التركية - الإنجليزية
تعريف kabartmak في التركية الإنجليزية القاموس.
- bloat
- fluff
- blister
- raise
- (tüy'saç) ruffle
- (kumaş) tease
- puff
- puff up
- vesicate
- (yün) scribble
- roughen up
- fluff up
- fluff out
- to make (something) swell, puff up, or rise
- to cause to swell; to blister; to puff out, to fluff; to emboss
- roughen
- granulate
- cock
- tumefy
- heave
- swell
- tease
- bloat up
- kabartma
- relief
- kabartma
- raised
- kabartma
- embossed
- kabartma
- causing to swell
- kabar
- get blistery
- kabartma
- embossing
- kabartma
- umbo
- kabartma
- relievo
- kabartma
- embossment
- kabar
- bubbling
- defteri kabartmak
- to run deep into debt
- göğsünü kabartmak
- puff up
- iştahını kabartmak
- make one's mouth water
- iştahını kabartmak
- to whet sb's appetite
- kabartma
- raising
- kabartma
- relief, relievo
- kabartma
- relief, in relief
- kabartma
- bas-relief
- kabartma
- glyph
- kabartma
- making something swell
- kabartma
- boss
- kabartma
- causing to swell; embossing; relief; raised, in relief; embossed
- kabartma
- emboss
- koltuklarını kabartmak
- swell
- kulak kabartmak
- to prick up one's ears
- kulak kabartmak
- eavesdrop
- kulak kabartmak
- prick up one's ears
- kulak kabartmak
- cock one's ears
- kulak kabartmak
- to prick up one's ears, be all ears
- kulak kabartmak
- overhear
- tarakotuyla kabartmak
- teasel
- tüylerini kabartmak
- (for a bird) to ruffle its feathers; (for a quadruped) to bristle, raise its bristles or hackles
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف kabartmak في التركية التركية القاموس.
- Kabarmasını sağlamak, kabarmasına yol açmak: "Vapur geri geri beyaz köpükler kabartarak açılmaya başlamış."- Ç. Altan
- Toprağı tırmık vb. bir araçla karıştırmak, altüst etmek, yumuşatmak
- Kabarmasını sağlamak, kabarmasına yol açmak
- Toprağı tırmık, çapa vb. bir araçla karıştırmak, altüst etmek, yumuşatmak
- Kabartma
- rölyef
- kabartma
- Kabartılarak yapılmış olan
- kabartma
- Kil, alçı, taş gibi işlenebilir gereçleri girintili çıkıntılı yüzeyler durumunda biçimlendirerek yapılmış olan eser, rölyef
- kabartma
- Kil, alçı, taş gibi işlenebilir gereçleri girintili çıkıntılı yüzeyler durumunda biçimlendirerek yapılmış olan eser, rölyef: "Bir sanatkâr eliyle alçıdan yapılmış, bembeyaz, tertemiz bir kabartma."- P. Safa
- kabartma
- Kabartmak işi
- kabartma
- Bir biçimin veya bir süslemenin düz yüzey üzerindeki çıkıntısı