He called his sister, Mary.
- O, kızkardeşi Mary'yi aradı.
My sister is suffering from a bad cold now.
- Kızkardeşim şimdi kötü bir soğuk algınlığı geçiriyor.
I want to see your sister.
- Kızkardeşini görmek istiyorum.
Is that really Tom's sister?
- O gerçekten Tom'un kızkardeşi mi?
My stepsister finished the last of the cranberry juice.
- Üvey kızkardeşim kızılcık suyunun sonunu bitirdi.