kız kardeş

listen to the pronunciation of kız kardeş
التركية - الإنجليزية
sister

He introduced his sister to me. - O, bana kız kardeşini tanıttı.

He deprived my little sister of all her toys. - O benim kız kardeşimi oyuncaklarından etti.

sis

Yesterday my sister went to Kobe. - Dün kız kardeşim Kobe'ye gitti.

My sister likes sweets. - Kız kardeşim şekerleri sever.

kızkardeş
sister

I want to see your sister. - Kızkardeşini görmek istiyorum.

Are you and your sister close? - Sen ve kızkardeşin yakın mısınız?

kızkardeş
sis

Are you and your sister close? - Sen ve kızkardeşin yakın mısınız?

My sister is suffering from a bad cold now. - Kızkardeşim şimdi kötü bir soğuk algınlığı geçiriyor.

üvey kız kardeş
half sister
التركية - التركية
Bir kimsenin, kendinden küçük veya kendisiyle yaşıt olan bayan kardeşi. Kendinden büyük olana daha çok abla denir
eme
bacı
cice
şvester
Kızkardeş
abaş
Kızkardeş
(Hukuk) UHT
Kızkardeş
ama