kız arkadaş

listen to the pronunciation of kız arkadaş
التركية - الإنجليزية
girlfriend

Tom and his girlfriend are in the same class. - Tom ve kız arkadaşı aynı sınıfta.

I ran into your girlfriend. - Kız arkadaşına doğru koştum.

(Argo) squeeze
girl friend

He proposed to his girl friend with a ring he had stolen from a local jewelry. - O yerel bir kuyumcudan çaldığı bir yüzükle kız arkadaşına evlenme teklif etti.

girl, girlfriend
girl

Tom and his girlfriend are in the same class. - Tom ve kız arkadaşı aynı sınıfta.

I ran into your girlfriend. - Kız arkadaşına doğru koştum.

popsy wopsy
popsy
lassie
steady

Tom has a steady girlfriend. - Tom'un istikrarlı bir kız arkadaşı var.

Tom doesn't have a steady girlfriend. - Tom'un istikrarlı bir kız arkadaşı yok.

lass
floozy