البحث
ترجمة
ألعاب
برامج
سجل
دخول العضو
العيارات
مفكرة
ما يتعلق بنا
الاتصال
الحساب
دخول العضو
سجل
العيارات
English
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
ç
ı
ğ
ö
ş
ü
â
Online English Turkish and Multilingual Dictionary 20+ million words and idioms.
kısmetle
التركية - الإنجليزية
تعريف
kısmetle
في التركية الإنجليزية القاموس.
providential
providentially
المصطلحات ذات الصلة
kısmet
fortune
kısmet
{i}
destiny
kısmet
chance
kısmet
match
kısmet
chance of marriage for a girl
kısmet
luck
kısmet
fatality
kısmet
predestination
kısmet
kismet
kısmet
lot
Kısmet
(isim)
Destiny, faith, fortune, luck
kısmet
inning
kısmet
destiny, fortune, kismet
kısmet
portion
kısmet
fate
kısmet
Perhaps./If fortune wills it
kısmet
chance of marriage (for a woman). K
kısmet
shot
kısmet
destiny, fortune, lot; luck, chance; chance of marriage for a girl, match
kısmet
foreordination
kısmet
innings
kısmet
foreordain
kısmet
moira
التركية - التركية
تعريف
kısmetle
في التركية التركية القاموس.
المصطلحات ذات الصلة
KISMET
(Osmanlı Dönemi)
Fık: Hisse-i şâyiayı, yani, taksim olunmamış maldaki hisseleri sahiplerine tahsis etmektir
KISMET
(Osmanlı Dönemi)
Bölmek ve ayırmak. Bahşetmek. Taksim etmek
kısmet
Şimdiden belli değil, ya olur ya olmaz anlamında
kısmet
Sadun Boro'nun karısı Odo ve kızı Doniz'le dünya turuna çıktığı teknenin adı
kısmet
Tanrı'nın her kişiye uygun gördüğü yaşama durumu, nasip
kısmet
Evlenme talihi
kısmet
Tanrı'nın her kişiye uygun gördüğü yaşama durumu, nasip: "Kısmet ise gelir Hint'ten Yemen'den, kısmet değilse ne gelir elden?"- Atasözü
kısmet
Olayların kötü sonuçlarını tevekkülle karşılama durumu
kısmet
Olayların kötü sonuçlarını tevekkülle karşılama durumu. "Şimdiden belli değil, ya olur ya olmaz" anlamında bir seslenme sözü
kısmet
Evlenme talihi: "Aslında kendi de şimdiye kadar bütün kısmetleri tepti."- H. E. Adıvar
kısmet
Talih, kader, şans
kısmetle
الواصلة
kıs·met·le
Resimler
Google Resimler
Bing Resimler
السابق
kısmetle
المزيد...
امسح
المفضلات
المزيد...
امسح