kısa zamanda

listen to the pronunciation of kısa zamanda
التركية - الإنجليزية
in a little while
at short notice
against time
anon
kısa zamanda katetmek
eat up
kısa zaman
fleeting
kısa zaman
short time

It was not easy to get a lot of money in a short time. - Kısa zamanda çok para kazanmak kolay değildi.

He wrote this book in a very short time, spending just two weeks working on it. - O bu kitabı onun üzerinde sadece iki hafta harcayarak çok kısa zamanda yazdı.

kısa zaman
jiffy
en kısa zamanda
at the earliest
en kısa zamanda, mümkün olduğunca çabuk
(Askeri) as soon as possible
التركية - التركية

تعريف kısa zamanda في التركية التركية القاموس.

kısa zaman
an, lahza
kısa zamanda
المفضلات