kısa sürede

listen to the pronunciation of kısa sürede
التركية - الإنجليزية
in a little while

Tom is coming over in a little while. - Tom kısa sürede ziyaret edecek.

overnight

I got stronger overnight. - Kısa sürede daha güçlü oldum.

in a short time
kısa sürede unutulan şey
nine days' wonder
kısa süre
short notice

I had to make a speech on short notice. - Kısa sürede konuşma yapmak zorunda kaldım.

I appreciate your coming on such short notice. - Bu kadar kısa sürede gelmeni takdir ediyorum.

kısa süre
{i} piece
kısa süre
(Sigorta) short period
kısa süre
snatch
kısa süre
moment

Someone will be with you in just a moment. - Sadece kısa sürede birisi seninle olacak.

I'll get back to you in a moment. - Kısa sürede sana döneceğim.

kısa süre
second

He can run 100 meters in less than twelve seconds. - On iki saniyeden kısa sürede yüz metre koşabilir.

kısa süre
bit
kısa süre
span
kısa süre
short time

It is very important to master English in short time. - Kısa sürede İngilizceye hakim olmak çok önemli.

I believe she'll arrive in a short time. - Ben onun kısa sürede ulaşacağına inanıyorum.

kısa süre
spell
kısa süre
streak
kısa süre
while

I'm sorry I haven't called you in a while. - Kısa süre içinde seni aramadığım için üzgünüm.

It's so muggy; I think it will thunder in a short while. - Hava çok sıkıntılı;sanırım kısa süre içinde gök gürleyecek.

kısa süre
minute
kısa sürede
المفضلات