التركية - الإنجليزية
تعريف kısırlaştırma في التركية الإنجليزية القاموس.
- spado
- med. sterilization, sterilizing
- {i} sterilization
- castration
- {i} spaying
- {i} gelding
- neutering
- kısır
- infertile
- kısırlaştırmak
- {f} neuter
Do we have to have our cat neutered?
-Biz kedimizi kısırlaştırmak zorunda mıyız?
I spent fifty dollars to get my dog neutered.
-Köpeğimi kısırlaştırmak için elli dolar harcadım.
- kısırlaştırmak
- sterilize
- kısır
- barren
- kısır
- {s} sterile
- kısırlaştırmak
- {f} alter
- kısır
- cortex
- kısır
- (Gıda) burghul salad
- kısır
- (Botanik, Bitkibilim) pod
- kısır
- scab
- kısır
- poor
- kısır
- castrated
- kısırlaştırmak
- geld
- kısır
- unfruitful
- kısır
- unproductive
- kısır
- fruitless
- kısırlaştırmak
- unman
- kısırlaştırmak
- spay
Do we have to have our cat spayed?
-Kedimizi kısırlaştırmak zorunda mıyız?
I spent fifty dollars to get my dog spayed.
-Köpeğimi kısırlaştırmak için elli dolar harcadım.
- kısır
- abortive
- kısır
- effete
- kısır
- a cold dish made with cracked wheat, salad vegetables, and olive oil
- kısır
- sterile, infertile, barren; unproductive
- kısır
- infecund
- kısırlaştırmak
- (erkek) unman
- kısırlaştırmak
- med. to sterilize
- kısırlaştırmak
- have it spayed
- kısırlaştırmak
- have it neutered
- kısırlaştırmak
- to sterilize, to neuter
- kısırlaştırmak
- castrate
- kısırlaştırmak
- (horoz) caponize
- kısırlaştırmak
- (dişi) spay
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف kısırlaştırma في التركية التركية القاموس.
- Kısırlaştırmak işi
- eneme
- vasektomi
- kastrasyon
- KISIR
- (Osmanlı Dönemi) Münbit olmayan ve mahsul alınamayan verimsiz toprak
- KISIR
- (Osmanlı Dönemi) Çocuğu olmaz, doğurmaz
- Kısır
- YOZ
- Kısır
- (Osmanlı Dönemi) A'KAR
- kısır
- Verimsiz, yararsız, sonuçsuz
- kısır
- Verimsiz, yararsız, sonuçsuz. İçinde hiçbir üreme olayı geçmeyen canlı hücre, çekirdek vb
- kısır
- Üreme imkânı olmayan, döl vermeyen
- kısır
- şlanmış bulgur, taze soğan, maydanoz ve baharatla yapılan bir tür yemek
- kısır
- İçinde hiçbir üreme olayı geçmeyen (canlı hücre, çekirdek vb.)
- kısır
- Haşlanmış bulgur, taze soğan, maydanoz ve baharatla yapılan bir tür yemek
- kısır
- Ürün vermeyen
- kısır
- Üreme imkânı olmayan, döl vermeyen (insan ve hayvan). Ürün vermeyen (toprak)
- kısırlaştırmak
- Üreme organlarını ameliyatla döl veremez duruma getirmek
المصطلحات ذات الصلة
kısırlaştırma
الواصلة
kı·sır·laş·tır·maResimler
السابق
المفضلات