kılıfları

listen to the pronunciation of kılıfları
التركية - الإنجليزية
cases
Cases are available for all popular phones The cases provide protection for the phone, and typically also feature carrying straps The most common material for cases is cowhide genuine leather
To Read a Case
General term for an action, cause, suit, or controversy, at law or in equity; questions contested before a court of justice
plural of case
General term for an action, cause, suit or controversy, at law or in equity
All surgical operations, whether major or minor, inpatient or outpatient, performed in the operating room(s)
Cases are available for all popular cell phones Cases protect the cell phone, and make carrying your phone easier Cell phone cases are usually either cowhide leather, vinyl, or R F reflective material to protect your melon
The case of a watch must not only protect the mechanism and hold all the parts together but it must also look good -sometimes to the extent of making a timepiece into a piece of jewellery A watch case is generally in 3 parts -the bezel, which holds the crystal, -the band or centrepart, which contains the movement, -and the back, either snapped or screwed on, in to which, sometimes, is fitted a crystal so that an intricate mechanical movement watch
third-person singular of case
RC Carpet-covered plywood Surface mounted hardware Available in gray or black
kılıf
sheath

A sheath for a sword is a scabbard. - Kılıcın kılıfına kın denir.

kılıf
cover

Tom put a cover over his car. - Tom arabasının üstüne bir kılıf koydu.

I used to make sure I put a cover over my motorcycle at night. - Ben gece motosikletimin üstüne bir kılıf koyduğumu sağlama alırdım.

kılıf
case

Tom took his guitar out of its case and started playing. - Tom gitarı kılıfından çıkardı ve çalmaya başladı.

Tom opened his guitar case and took out his guitar. - Tom gitar kılıfını açtı ve gitarını çıkardı.

kılıf
envelope
kılıf
condom
kılıf
jacket
kılıf
scabbard

A sheath for a sword is a scabbard. - Kılıcın kılıfına kın denir.

kılıf
(Etnoloji, Budunbilim) holster

Tom removed his gun from his holster. - Tom silahını kılıfından çıkardı.

Tom holstered his gun. - Tom tabancasını kılıfına koydu.

kılıf
covering
kılıf
boot
kılıf
housing
kılıf
etui
kılıf
(Gıda) capsid
kılıf
cozy
kılıf
cladding
kılıf
can
kılıf
dartos
kılıf
cosy
kılıf
tunica
kılıf
shruck
kılıf
husk
kılıf
garment
kılıf
slipcover
kılıf
biol. sheath
kılıf
vagina
kılıf
tick
kılıf
casing

Sami's killer cleaned up the shell casings. - Sami'nin katili, kabuk kılıflarını temizledi.

kılıf
case, cover; sheath, scabbard; sheath, condom prezervatif
kılıf
case, cover
kılıf
guise
kılıf
dust cover
kılıf
(Anatomi) , (Zooloji) tunic
kılıf
(Nükleer Bilimler) shroud
kılıf
tunic
kılıf
fig leaf
kılıf
theca
kılıf
sheathing
التركية - التركية

تعريف kılıfları في التركية التركية القاموس.

kılıf
Bir şeyi korumak için kendi biçimine göre, çoğunlukla yumuşak bir nesneden yapılmış özel kap
kılıf
Yolsuz bir işe bulunan sudan gerekçe
kılıf
Bir şeyi korumak için kendi biçimine göre, çoğunlukla yumuşak bir nesneden yapılmış özel kap: "Bütün vücudu sanki ziftten bir kılıf içine tıkılmış gibi idi."- Y. K. Karaosmanoğlu
kılıfları
المفضلات