kışın

listen to the pronunciation of kışın
التركية - الإنجليزية
in winter

It seldom snows here in winter. - Kışın buraya nadiren kar yağar.

They always go skiing in winter. - Kışın onlar her zaman kayak yapmaya giderler.

in the winter, during the winter
in (the) winter
kış
winter

Winter is cold, but I like it. - Kış soğuk fakat ben onu seviyorum.

Winter in New York can be very cold. - New York'ta kış çok soğuk olabilir.

kışın ortasında
in the dead of winter
kışın yapraklarını döken
(Tabiat Doğa) de: laubabwerfend deciduous
kış
shoo!
kış
wintertime
kış
wintry
kış
(Tabiat Doğa) de: Winter- winter
kış
wintered
التركية - التركية
Kış mevsiminde, kış süresince: "Cuma ve pazartesi geceleri, kışın Aksaray'daki evimizde boza partisi verilirdi."- H. R. Gürpınar
Kış mevsiminde, kış süresince
kış günü
Kış
dey
Kış
şita
Kış
şit
kış
Tavuk gibi kümes hayvanlarını kovalamak için çıkarılan ses
kış
Çok soğuk hava
kış
Yerler iki karış kar tutmuştu."- T. Buğra. Çok soğuk hava
kış
Aralık ayının yirmi ikisinde başlayıp martın yirmi birine kadar süren, yılın en soğuk mevsimi
kış
Kuzey yarım kürede aralık ayının yirmi ikisinde başlayıp martın yirmi birine kadar süren, yılın en soğuk mevsimi: "Kıştı
kışın
المفضلات